Kabih ne demek?
İyi ve kötünün mahiyeti ve ölçüsü konusunda tartışmalara konu olan, ilahiyat, ahlak ve hukuk bilimlerinin ortak kavramı.
Kerrat ne demek Arapçada?
Kerrat – Nişanyan Sözlüğü. Arapça krr kökünden gelen ve “zamanlar, tekrarlar” anlamına gelen karrāt كَرّات kelimesinden bir alıntıdır. Bu kelime, +āt ekiyle Arapça karra(t) كَرّة kelimesinin çoğuludur.
Kabl ne demek Arapça?
Felsefede a priori bilgiyi ifade eden kabli (Batı literatüründe a priori) terimi, Arapça kabl kelimesinden türemiştir. Kabl, “önce” anlamına gelen bir zaman zarfıdır ve ba’dî (a posteriori) kelimesinin karşıtıdır.
Arapça kada ne demek?
Arapça qada (قَضَى) ismi “bir karar” anlamına gelir ve qudiya (قُضِيَ) fiili tam anlamıyla “yapmak veya yerine getirmek” anlamına gelir. İslam hukukunda, bir sebepten ötürü kaçırılan görevleri yerine getirmek veya tamamlamak anlamına gelir. Arapça qada (قَضَى) ismi “bir karar” anlamına gelir ve qudiya (قُضِيَ) fiili tam anlamıyla “yapmak veya yerine getirmek” anlamına gelir. İslam hukukunda, bir sebepten ötürü kaçırılan görevleri yerine getirmek veya tamamlamak anlamına gelir.
Hasen ve kabih ne demek?
Teolojik bir terim olarak iyi amel, bu dünyada övgü ve ahirette mükafatla ilgili olan şey; kabîh ise bu dünyada yerilmeyi, ahirette ise cezalandırılmayı hak eden şey olarak tanımlanır.
Kuzah ne demek?
Kuzah kelimesinin “yükselmek, kaptan taşmak” anlamına gelen kazh kökünden türediği ve “yüksek” anlamına geldiği veya “gökkuşağındaki sarı, yeşil, kırmızı çizgiler” anlamına gelen kuzha kelimesinin çoğulu olduğu bildirilmektedir. Bu yüzden gökkuşağına Arapçada “kavsu kuzah” denir.
Kerrat ne demek TDK?
(ﻛﺮّﺍﺕ) i. (Ar. kerres çoğul eki -āt is kerrāt) Zamanlar, zamanlar, zamanlar: Türkiye’den tanıdığım ve hac sırasında tanıştığımız Kemal Hoca… (Ergun Göze).
Arapça Türkan ne demek?
Türkan isminin çağrıştırdığı bir diğer güçlü anlam ise “kraliçe” anlamıdır.
Arapçada kerih ne demek?
Kerih kelimesinin “iğrenç”, “iğrenç”, “iğrenç” anlamlarında kullanıldığı söylenebilir. Kerih kelimesinin Arapça kökenli olduğu da bilinmektedir. Ayrıca kirli ve çirkin bir şeyi ifade etmek için kullanılan bir kelime olduğu da söylenebilir.
Bekka Arapça ne demek?
Türk Dil Kurumu’na göre Arapça kökenli bir kelime olan beka’nın Türkçe karşılığı “kalıcı olma, ölümsüzlük”tür. Türkçe karşılığına bakıldığında “Türkiye’nin beka sorunu” yerine “Türkiye’nin kalıcılık sorunu”ndan söz etmek oldukça ürkütücüdür.
Barak Arapça ne demek?
Barak (Arapça: برق) veya Burrak (Arapça: براق, İngilizce: Al Bouraq), Dera ilinin Es-Samenayn ilçesine bağlı bir köydür.
Kâsib ne demek?
Sıf. ve I. (Ar. kesb “çalışarak elde edilen kazanç”) Kazanmak, elde etmek, geçimini sağlamak için çalışmak (kişi): Zaman müsaitken olgunlaşalım (Muallim Nâci).
Kassam ne demek Arapça?
İslam hukukunda ve genel anlamda: Kassam; miras davalarında bizzat davanın görüldüğü yere giderek gerekli araştırmaları yapan, uyuşmazlık hakkında bir sonuca varan, daha sonra davayı karara bağlayan ve ev, tarla, arazi gibi gayrimenkulleri mirasçılar arasında paylaştıran katiptir.
Kad ne demek?
Eleştirel ve analitik düşünme, zihinsel işlevleri kullanan bir bilişsel etkinliktir. Dikkat, bellek, muhakeme, algı ve çıkarım gibi bir dizi zihinsel sürecin koordineli bir şekilde etkileşime girdiği bir süreçler kümesidir.
Arapça gada ne demek?
Halk arasında “Kendimi suçladım” deyiminde geçen “gada” kelimesi, Arapça “kaza” kelimesinden gelmektedir.
Vakfı kabih ne demek?
Kabîh’in kuruluşu. Kelime ve mana bakımından tamamlanmadan önce, mabedine yakın bir yerde oluşturulan bir temeldir.
Bekka Arapça ne demek?
Türk Dil Kurumu’na göre Arapça kökenli bir kelime olan beka’nın Türkçe karşılığı “kalıcı olma, ölümsüzlük”tür. Türkçe karşılığına bakıldığında “Türkiye’nin beka sorunu” yerine “Türkiye’nin kalıcılık sorunu”ndan söz etmek oldukça ürkütücüdür.
Kâsib ne demek?
(ﻛﺎﺳﺐ) sıf. ve i. (çalışıp kazanmak fiilinden kesb kāsib) kazanan, geçimini sağlamak için çalışan (kişi): Vakit varken kasibü’l-kemal olalım (Muallim Nâci).
Kaahir ne demek?
1. Yıkmak, yıkmak, yıkmak: Ezici kuzey rüzgârı (Cenap Şahâbeddin) eserken yere değiyor. 2. Ezici, ezici, baskın: “Ezici güç.” “Ezici çoğunluk.”