Mohamed Hadid’in Dini Nedir? Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Üzerinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, insanın dünyayı algılama biçimini derinden dönüştürebilir. Her bir sözcük, bir evrenin kapısını aralayabilir, her anlatı bir hayatın seyrini değiştirebilir. Edebiyatın büyülü dünyasında, karakterlerin içsel dünyaları, inançları ve kimlikleri, yalnızca metinlerin içinde var olmaz; aynı zamanda onları okuyan her bireyin düşüncelerinde, ruhunda, hayal dünyasında da şekillenir. Mohamed Hadid’in dini nedir? Bu soru, bir edebiyatçı bakış açısıyla, yalnızca bir bireyin inançlarıyla ilgili bir merak değil, aynı zamanda bir karakterin hayatını, toplumsal yapıları ve kültürel bağlamları anlamaya yönelik derin bir keşif yolculuğudur. Dini Kimlik ve Edebiyatın Simgesel Derinliği Bir insanın dini…
8 YorumKategori: Makaleler
Kimler Grev Yapabilir? Emeğin Sesi, Hukukun Sınırı Grev Hakkının Anlamı: Bir Eylemden Fazlası “Kimler grev yapabilir?” sorusu, sadece bir hukuk maddesinin değil, bir toplumun adalet anlayışının sınırlarını sorgular. Çünkü grev yalnızca çalışmamak değil, emeğin değerine dair bir söz söylemektir. Bu soruya yanıt ararken tarihe bakmak gerekir; çünkü grev hakkı, bir anda doğmamış, mücadeleyle kazanılmış bir haktır. Grev yapabilenler, aslında hak talep etme cesareti gösterenlerdir. Tarihsel Arka Plan: Sessizlikten Mücadeleye Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’de grev, yasalarla yasaklanmıştı. 1925’te yürürlüğe giren Takrir-i Sükûn Kanunu ve 1936’daki İş Kanunu, işçilerin çalışma koşullarını düzenlese de grev hakkını tanımadı. Çünkü o dönemin temel önceliği, ekonomik…
8 YorumKalsiyum En Çok Hangi Besinlerde Var? Bir Sofranın ve Hayatın Hikâyesi Mutfağın penceresinden sabah güneşi süzülüyordu. Elif, kahvaltı masasını hazırlarken tencereden yükselen süt kokusuna gülümsedi. Aynı anda odaya giren eşi Murat, elinde telefonla bir tablo gösterdi: “Bak Elif, bu listeye göre en çok kalsiyum içeren besinleri sıralamışlar. Eğer bu plana göre alışveriş yaparsak, haftalık bütçeyi %12 daha verimli kullanabiliriz.” Elif gözlerini devirdi ama gülümsedi. “Senin için beslenme bile bir strateji meselesi, değil mi Murat?” dedi. “Benim içinse, kalsiyum sadece kemikleri değil, anıları da güçlendiriyor.” O an sofrada iki farklı dünya buluştu: biri hesap yapmayı seven, çözüm arayan; diğeri duyguları, geçmişi…
Yorum BırakGül Yağı ve Doğanın Derinliklerindeki Anlamı: Felsefi Bir Bakış İnsanın doğa ile olan ilişkisi, tarih boyunca yalnızca bedensel bir gereksinim değil, aynı zamanda ruhsal bir arayış olmuştur. Bu arayış, hem varlık anlayışımızı hem de dış dünyayı nasıl algıladığımızı derinden etkiler. Özellikle gül yağı gibi doğanın bize sunduğu zarif hediyeler, bu ilişkiyi bir adım daha ileriye taşır. Ancak bu parfümlü sıvının ardında yalnızca fiziksel bir ürün mü vardır, yoksa daha derin, soyut bir anlam mı yatar? Gül yağı, bu anlam arayışında bir sembol haline gelebilir. Ontolojik bir perspektiften bakıldığında, gül yağı hem varlık hem de anlam arayışımızın bir parçasıdır. Ancak etik…
4 YorumGüç, Kurum ve Vatandaşlık Perspektifinden: Güdül Belediye Başkanı Kimdir? Bir siyaset bilimcinin zihninde her siyasi aktör, yalnızca makam sahibi değil; iktidar ilişkilerinin, toplumsal normların ve bireysel beklentilerin kesiştiği birer semboldür. Gücün kaynağı, meşruiyeti ve sınırları üzerine düşünürken Güdül’ün belediye başkanı, yerel siyasetin mikro laboratuvarında önemli bir odak haline gelir. Peki, Güdül Belediye Başkanı kimdir, hangi güç dengeleriyle hareket eder ve toplumla nasıl bir etkileşim kurar? Güdül Belediye Başkanı: Mehmet Doğanay 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Güdül Belediye Başkanı olarak seçilen kişi Mehmet Doğanay’dır. [1] Resmi kaynaklara göre; veterinerlik eğitimi almış, siyaset bilim ve kamu yönetimi alanında öğrenim süreci olan, CHP…
Yorum Bırak“Gözünü karartmak” bir deyim midir? Ekonomi perspektifinden cesaret, risk ve rasyonalite üzerine bir analiz Bir ekonomist, kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin maliyeti üzerine düşünürken aslında insan doğasının en temel çelişkisiyle karşılaşır: akıl ve cesaret arasındaki gerilim. Bir yatırımcı, bir girişimci ya da sıradan bir tüketici için bile her karar, bir tür denge arayışıdır. Tam bu noktada Türkçenin güçlü bir ifadesi devreye girer: “Gözünü karartmak.” Evet, bu ifade bir deyimdir—ama yalnızca dilin değil, ekonomik davranışın da özünü yansıtan bir metafordur. “Gözünü karartmak”, bir anda rasyonel hesapları geride bırakıp, belirsizliğe rağmen adım atmak anlamına gelir. Peki, bu tavır bir ekonomi için ne ifade…
Yorum BırakGözleme Hamuru Sütle Olur mu? Kültürün Hamurunda Yoğrulan Bir Antropolojik Yolculuk Bir antropolog için her yiyecek, sadece besin değildir; o, kimliğin, toplumsal yapının ve sembolik anlamların bir parçasıdır. Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen biri olarak sofralarda yoğrulan hamurlar bana hep şunu düşündürür: Bir toplumun elinin hamurunda, tarihinin izi vardır. Gözleme, Anadolu mutfak kültürünün sade ama derin anlamlar taşıyan yemeklerinden biridir. Ve bugün, bu basit ama büyüleyici sorunun peşine düşüyoruz: Gözleme hamuru sütle olur mu? Bu soru, sadece bir tarifin detayı değil; aynı zamanda kültürel kimliğin, toplumsal ritüellerin ve yerel alışkanlıkların ifadesidir. Çünkü yemek, insanın kültürle kurduğu en samimi diyalog biçimidir. Gözleme: Kadim…
Yorum BırakGurbette Yaşam Ne Demek? Güç, Kimlik ve Vatandaşlık Üzerine Siyasal Bir Okuma Bir siyaset bilimci olarak, insanın yaşadığı yerle olan ilişkisinin her zaman politik bir mesele olduğunu düşünürüm. “Gurbette yaşam” ifadesi, yalnızca coğrafi bir ayrılığı değil, aynı zamanda iktidar, kimlik ve aidiyet arasındaki karmaşık bağları temsil eder. Çünkü her göç, bir sistemin içinde yeniden konumlanmaktır. Her gurbette yaşayan birey, yeni bir düzenin sınırlarında hem vatandaş hem yabancı olmayı öğrenir. Peki “gurbette yaşamak” gerçekten ne demektir? Bu soruya yanıt ararken, yalnızca duygusal değil; aynı zamanda yapısal, ideolojik ve toplumsal boyutları da dikkate almak gerekir. İktidar ve Göç: Sınırların Ötesindeki Güç İlişkileri…
8 YorumHaybeden Gerçeküstü Aşk Ne Anlatıyor? Geleceğin Duygusal Kodlarını Çözmek Bazı hikâyeler vardır, sadece bir dönemi değil, bir duygunun evrimini anlatır. “Haybeden Gerçeküstü Aşk” tam da böyle bir hikâye. Cem Yılmaz’ın yazıp yönettiği, mizah ile duygusallığın iç içe geçtiği bu yapıt, aşkın hem trajikomik hem de felsefi yanını yansıtırken, geleceğin ilişkilerine dair düşündürücü ipuçları veriyor. Bugün gelin, bu filmi yalnızca bir aşk hikâyesi olarak değil; insan ilişkilerinin geleceğine dair bir laboratuvar gibi ele alalım. Çünkü aşk artık sadece duygusal bir deneyim değil — teknolojik, toplumsal ve psikolojik bir dönüşümün tam merkezinde. — Haybeden Gerçeküstü Aşk: Aşkın Gerçeküstü Hali “Haybeden Gerçeküstü Aşk”,…
Yorum BırakBir Kağıt Kaç Gram? Toplumsal Yapıların Ağırlığı Üzerine Bir Düşünce Toplumsal yapılar, tıpkı bir kağıdın gramajı gibi, görünmeyen ama ağır olan bir yük taşır. Sosyolojik bir araştırmacı olarak, genellikle gündelik hayatın en küçük parçalarını inceleyerek, büyük toplumsal dinamikleri anlamaya çalışırım. Peki, bu incelemeyi bir kağıdın gramajı üzerinden yapabilir miyiz? Görünüşte basit bir soru olan “Bir kağıt kaç gram?” aslında toplumun derin yapılarının, normlarının ve cinsiyet rollerinin nasıl şekillendiğini anlamamız için bir metafor olabilir. Kağıdın gramajını sorgularken, toplumsal ağırlıkları da tartışabiliriz. Toplumlar, tıpkı bir kağıdın farklı gramajlarına sahip olabilen halleri gibi, birbirinden farklı fakat birbirine sıkı sıkıya bağlı yapılarla şekillenir. Peki,…
Yorum Bırak