İnadına Aşk Defne Kaç Yaşında? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynaklar her zaman sınırlıdır, bu nedenle her birey, toplumsal veya kişisel kararlar alırken bu sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanmak zorundadır. Ekonomi disiplini, bireylerin ve toplumların bu kaynakları nasıl tahsis ettiklerini, tercihlerinin ne gibi sonuçlar doğurduğunu ve bu tercihlerden nasıl en iyi şekilde faydalandıklarını anlamaya çalışır. Bu bağlamda, bir televizyon dizisindeki karakterlerin yaşları, karakterlerin toplumsal rollerini nasıl şekillendirdiği ve bu rollerin daha geniş bir ekonomik çerçevede ne gibi yansımalar yarattığı sorusu, hem bireysel kararların hem de toplumsal dinamiklerin nasıl işlediğine dair önemli bir gösterge olabilir. Bugün, İnadına Aşk dizisinin başrol karakterlerinden…
Yorum BırakRahat Yaşam Tüyoları Yazılar
İmam Nikahı Kıyılırken 32 Farz Sorulur Mu? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Siyaset bilimi, toplumların iktidar, güç ve düzen ilişkileri üzerine derinlemesine düşünmeyi gerektirir. Toplumlar, devletler, kurumlar ve bireyler arasındaki güç dinamikleri her yönüyle toplumsal yapıları şekillendirir. İktidar, çoğu zaman toplumların nasıl işlediğini belirleyen temel bir faktördür ve bunun bir yansıması olarak, geleneksel uygulamalar da belirli güç yapılarını pekiştirebilir. İmam nikahı, İslam toplumlarında yaygın olarak yapılan bir uygulamadır ve toplumdaki toplumsal yapıyı, iktidar ilişkilerini ve bireylerin birbirleriyle olan etkileşimlerini önemli ölçüde etkiler. Bu yazıda, imam nikahı kıyılırken “32 farz” sorulmasının, toplumsal iktidar ilişkileri ve vatandaşlık anlayışındaki yeri üzerine siyasal bir…
Yorum BırakToplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden SKA 14: Geleceğe Yön Veren Bir Adım Toplumlar zamanla değişiyor, dönüşüyor ve yeniden şekilleniyor. Bu dönüşümde ise, kadınların toplumsal etkileri, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımları ve genel olarak çeşitlilik ile sosyal adalet dinamiklerinin rolü büyük. SKA 14, yani “Eşitsizliklerin Azaltılması”, bu değişim sürecinde oldukça kritik bir konuyu gündeme getiriyor: Toplumda var olan eşitsizliklerin çözülmesi ve herkes için daha adil bir dünya inşa edilmesi. Ancak bu mesele, yalnızca teorik bir kavram değil; günlük hayatımızda somut olarak karşılaştığımız toplumsal meselelerin, bireysel yaklaşımlarımızın ve kolektif sorumluluklarımızın bir yansımasıdır. SKA 14 Nedir? Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Birleşmiş Milletler…
Yorum Bırakİhracat Nedir ve Çeşitleri Nelerdir? Felsefi Bir Bakış Felsefi Bir Yaklaşım: Ekonominin Derinliklerine Daldığınızda İnsanın dünya ile kurduğu ilişkinin, tarihsel ve toplumsal düzeyde nasıl şekillendiğini anlamak, hayatın her yönüyle ilgilenmemizi gerektirir. İhracat, çoğu zaman bir ekonomik faaliyet olarak görülse de, derinlemesine bir felsefi bakış açısıyla ele alındığında, insanın dünyaya, başka insanlara ve diğer toplumlarla olan ilişkisini sorgulayan bir olgu olarak karşımıza çıkar. Epistemoloji, ontoloji ve etik gibi felsefi alanlarla bu kavramı irdelemek, bize daha derin bir anlayış kazandırabilir. İhracat nedir? Sadece bir ürün ya da hizmetin bir yerden başka bir yere gönderilmesi mi, yoksa bu eylemin ardında insanın üretim ve…
Yorum Bırakİdeolojik Bakış Açısı Ne Demek? Tarihsel Süreçler ve Toplumsal Dönüşümler Üzerinden Bir Analiz Bir tarihçi olarak geçmişi anlamak ve günümüzle bağ kurmak, bana her zaman büyüleyici bir serüven gibi gelmiştir. Geçmişin izlerini sürerken, sadece eski olayları değil, aynı zamanda o dönemi şekillendiren düşünsel altyapıları da göz önünde bulundurmak gerekir. Zira tarihteki her kırılma noktası, bir ideolojinin toplumsal yapıları nasıl şekillendirdiğinin ve insanların dünya görüşlerini nasıl değiştirdiğinin bir yansımasıdır. İşte tam da bu noktada, “ideolojik bakış açısı” kavramı devreye girer. İdeolojik bakış açısı, bireylerin ve toplumların dünya ile olan ilişkisini nasıl kurduklarını, olayları nasıl yorumladıklarını ve hangi değerlere inandıklarını belirleyen bir…
Yorum BırakZiya Gökalp Atatürk’ü Nasıl Etkiledi? Geçmişi Anlamak ve Bugüne Bağ Kurmak Tarihçi olarak geçmişi anlamak, sadece dönemin olaylarını sıralamak değil, bu olayların bugüne nasıl etkiler bıraktığını kavramaktır. Bir tarihçi, yalnızca eski belgeleri incelemekle kalmaz, toplumsal dinamikleri anlamaya çalışır. Bunu yaparken de geçmişin içindeki kırılma noktalarına ve toplumsal dönüşümlere odaklanır. Geçmişin izlerini bugün üzerinde görmek, bizi yalnızca dönemin düşünce dünyasını değil, bu düşüncelerin günümüze nasıl yansıdığını da anlamamıza olanak tanır. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve onun en yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Ziya Gökalp arasındaki ilişki de işte tam bu noktada önem kazanır. Ziya Gökalp, fikirleri ve toplumsal görüşleriyle Atatürk’ü…
8 YorumKünefe Peyniri Nereye Ait? Bir Tatlı Hikâye Bir akşam, İbrahim ve Elif’in evinde misafirlik vardı. Sofrada birkaç çeşit yemek, tatlı ve içecek vardı, ama İbrahim’in en çok beklediği şey, Elif’in yaptığı künefeydi. O künefe, yıllardır aralarındaki bir bağ gibiydi. Her zaman Elif’in mutfağında pişerdi, ama bir detay vardı ki, İbrahim’in aklını kurcalıyordu: O künefedeki peynir… Nereye aitti? İbrahim’in bu soruyu sormaktan kendini alıkoyamıyordu. Çünkü o peynir, bazen Hatay’dan gelir, bazen Antep’ten. Ama hangi topraklardan geldiği, her defasında bir gizem gibi kalıyordu. Hikâye Başlıyor: Bir Kafada Soru, Bir Kalpte Merak Elif mutfakta, künefeyi yaparken İbrahim biraz dağınıktı. Hadi, diyelim ki İbrahim’in…
Yorum BırakVecd Tekniği Nedir? Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir İnceleme Edebiyatın Sözle Gerçekleştirdiği Dönüşüm Kelimeler, anlamdan çok daha fazlasını taşır. Bir cümlede sıkışmış bir düşünce, bir karakterin içsel çatışmalarını ve duygusal evrimini öylesine derinleştirir ki, bu, okurun yalnızca zihnini değil, ruhunu da sallar. Edebiyat, kelimelerin gücüyle insanı dönüştüren bir araçtır. Bir metin, okurunu duygusal bir transa sokarak, onu bir başka dünyaya taşıyabilir. İşte bu dönüştürücü etki, bir edebiyatçının en temel arzularından biridir: İnsan zihninin derinliklerine inmek, okurun duygusal ve düşünsel ufkunu genişletmek. Bu noktada devreye giren bir edebi teknik vardır: Vecd. Vecd, bir tür içsel dönüşüm, bir yazınsal trans halidir ve…
Yorum BırakSöyleşi Nedir? Antropolojik Bir Perspektiften Kültürler Arası Bağlantılar Antropoloji, insan kültürlerini, toplumsal yapılarını, ritüellerini ve sembollerini anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Bu alanda çalışan bir antropolog, farklı toplumların hayatlarını derinlemesine inceleyerek, kültürlerarası bağlantıları keşfetmeye çalışır. Eğer siz de kültürlerin çeşitliliğine merak duyuyorsanız, bu yazı sizi farklı toplulukların söyleşilerine ve onların iç dünyalarına dair daha derin bir anlayış geliştirmeye davet ediyor. Söyleşinin Tanımı ve Antropolojik Perspektif Söyleşi, bir kültürün bireyleri arasında yapılan sözlü bir iletişim türüdür ve genellikle bir konu üzerine bilgi alışverişi, düşünce paylaşımı ya da deneyim aktarımı amacı taşır. Antropolojik açıdan bakıldığında, söyleşi yalnızca dilsel bir etkileşimden çok daha…
Yorum BırakKar Küremek Mi, Kar Kürümek Mi? Karla kaplı bir sabaha uyandınız, pencerenin önüne geldiniz ve dışarıda bembeyaz bir dünya sizi bekliyor. Soğuk, huzurlu bir sessizlik ve karla kaplanmış bir ev, tüm manzara. Ama bir soru kafanızı kurcalıyor: Bu karı temizlemek için hangi kelimeyi kullanmalısınız? “Kar küremek” mi, yoksa “kar kürümek” mi? Hepimizin alışkanlıkları ve çevremizdeki etkilerle şekillenen bu dilsel seçim, aslında sadece kelimelerle sınırlı kalmıyor; toplumsal etkiler, yaşam biçimleri ve geleceğe dair stratejik kararlarla bağlantılı bir mesele haline gelebilir. Gelin, bu kelimelerin ardındaki derin anlamları keşfederken, gelecekte kar küreme eyleminin toplumsal ve bireysel düzeyde nasıl şekilleneceğine dair vizyoner bir bakış…
Yorum Bırak